29 Kasım 2013 Cuma

Ötekileştirilen Kadınlarımız

Çağdaşlığın olmazsa olmazlarındandır kadın ve erkek eşitliği.

Lafta herkes bunu savunur ve söyler.
Uygulamada bunun nedense esamesi bile okunmaz…
Oysa hayatın her alanında, yaşamın ayrılmaz iki parçasıdır kadın ve erkek.
Erkeklik dürtüleri ön plana çıktığında, başımızın tacı yaparız kadınları.

Anadır onlar, bacıdır, eş ve sevgilidir. Öyle ki, onlarla ilgili kötü bir laf sarf edildiğinde hiç düşünmeden kan dökeriz. Cennetin bile anaların ayaklarının altında olduğuna inanarak çok büyük değer biçeriz kadınlarımıza.

Peki ya hayat mücadelesinin içine girdiğimizde, neden birden bire değişir ve arka plana atarız onları?!.
Neden değersizleştirip eksik etek görürüz?!.
Küçümseriz.

Çalışma hayatında erkek kadın eşitliğini bir kenara atarız. Dikkate bile almayız.
Ellerinin hamuruyla erkek işine bulaşmasını hazmedemeyiz.
Öteleriz, ikinci, üçüncü plana iteriz.

Erkeklerle aynı kulvarlarda koşabileceğine inanmayız. İnanmak istemeyiz…
Oysa dillendiremesek de, ellerinden her işin gelebileceğini çok iyi biliriz.

Biz erkeklerden daha detaycı, daha hırslı, daha düzenli ve tertipli oldukları için, el attıkları işlerde başarılı olmaları ya da işi kotarmaları gururumuza dokunur.
Ne de olsa onlar kadıdır.

Evde oturmalı, ortalıkta pek görünmemeli, sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmemeli düşüncesiyle ötekileştiririz.



Fizikleri gereği kaba kuvvet gerektiren işlerin dışında, hamurlu olduğuna inandığımız ellerinin ya da ojeli parmaklarının maharetini görmek istemeyiz.

Zekalarını konuşturup, becerileriyle önümüze geçmeleri korkutur bizi?..

Fabrika ya da, atölye tezgahlarında, erkeklerin yanında yer almalarını yadırgarız.
İstemeyiz. İşlerini zorlaştırırız, ket vurur, yıldırıp pes etmelerini bekleriz.

Aslında yapılan iş bahanedir. Kadınların olduğu yerde rahat davranamayız, belden aşağı espriler ve şakalar yapamayız. Egomuz ve özgürlüğümüz kısıtlanır. O yüzden istemeyiz.


Oysa Avrupa ülkelerinde montaj yapan, somun sıkan, havya ile lehim yapan eller hep ojelidir.
Biz de ise, konfeksiyon tezgahlarının dışında çok nadirdir bayan işçi görmek.
Oysa mantıklı düşünüp şöyle bir etrafımıza baksak. Başarılı olunan her alanda mutlaka bir kadın elinin olduğunu görürüz.

Ama biz her zaman olduğu gibi kolay olanı seçeriz.

Omuzlarımızdaki hayat yükünü paylaşıp rahat edeceğimize, gurur ve egomuzu özgürleştirip farkında olmadan kendimizi ezmeye devam ederiz…

Bu Siteden Alıntıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder